Psikoloji gibi önemli bir alan daha maalesef sosyal medyada tartışma konusu haline geldi. Takipçi, beğeni ve para kazanmak için kurulmuş bazı sosyal medya hesapları psikologluğa başladı. Hazırladıkları paylaşımlarla depresyon, bipolar, şizofreni, anksiyete ve daha birçok önemli hastalığın teşhisini koyduklarını iddia eden hesaplar büyük bir tehlike saçıyor. Alanında uzman pedagog, psikolog ve psikiyatrların bile belli yöntemlerle teşhis edebildikleri hastalıklara saçma tekniklerle teşhis koyduklarını iddia eden sanal psikologlar 7’den 70’e tüm sosyal medya kullanıcılarının psikolojik sağlığını tehdit ediyor. Konuya ilişkin Millî Gazete’ye özel açıklamalarda bulunan Uzman Psikolog Gülten Demirdöven ve Uzman Pedagog Kerem Gümüş, sosyal medyanın dikkatli kullanımına ilişkin önemli uyarılarda bulundu.

Uzman Psikolog Gülten Demirdöven, sanal psikologların tamamen pazarlama teknikleri kullandıklarını vurgulayarak, “Şu 5 şeye dikkat edin böyle olur, şu resimde bunu görürseniz şizofrensiniz gibi saçma sapan şeyler görüyoruz sosyal medyada. Geçenlerde ‘dudağını büzüyorsan bipolarsın’ diye bir paylaşım gösterdiler bana. Bunlar tamamen insanları yanlış yönlendiren şeyler. Kesinlikle tasvip etmiyoruz böyle şeyleri. Psikolojide her vaka özeldir. Her insanın psikolojik sağlığının kendine göre bir ölçme değerlendirme yöntemi vardır. Sosyal medyadan teşhis koyan o psikoloji hesaplarının uzman değil şarlatan olduğuna inanıyorum. Psikolojik bir sorunu olan kişilerin bunu sosyal medyadan anlaması mümkün değil. Bir tanı ve teşhis koymak için çeşitli testler yapmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Psikolojideki tanı sürecinin uzun bir süreç olduğuna değinen Gülten Demirdöven, “Ciddi bir psikolojik sorun varsa, uzmanın vakayı aylarca irdelemesi gerekiyor. Eğer eşinle aranda şunlar varsa şu 5 şeye dikkat et gibi birçok paylaşım var. Böyle bir şey yok. Bunların hepsi sosyal medyanın pazarlama tekniği. Hiçbir doğru uzmanın eline telefonu alıp da paylaşımlarla sosyal medyadan tanı koyma işine girişeceğini düşünmüyorum” şeklinde konuştu.

Gülten Demirdöven, “Gerçek bir psikolog ve pedagog vakalarla pişer. Uzun yıllardır bu meslekteyim ama halen öğrenmeye devam ediyorum. Her gelen vakanın kendine mahsus özellikleri var. O yüzden de her vakada yeni şeyler öğreniyoruz. Sosyal medya kullanımında bilinç birçok konuda olduğu gibi bu konuda da çok önemli ve hayati bir konudur. Çünkü söz konusu paylaşımlara çok fazla maruz kalan birisi bir süre sonra kendi kendisini de hasta edebilir. İnsan sağlığı sosyal medyanın paylaşım malzemesi haline gelmemeli” diyerek sosyal medyada denetimin önemli olduğunu söyledi.

Sosyal medyada aktif olan çocukların rahatlıkla sanal psikologlardan etkilenebileceğini belirten Uzman Pedagog Kerem Gümüş ise, “İnternette yapılan psikolojik test olarak iddia edilen ve hiçbir bilimsel karşılığı olmayan testlerin, çocukların ruh ve akıl sağlığı üzerinde olumsuz etkileri vardır. Modern kişilik psikolojisi ve gelişimsel psikoloji; insanın kişilik gelişimine genetik ve çevresel faktörlerin etkisi olduğunu savunur. Çevresel faktörler, aile tutumları, bulunduğu kültür, yaşam şartları vb. gibi durumların yanında bu çağda sosyal medya olarak karşımıza çıkıyor. Yani internetin insanların kişilik gelişimlerine doğrudan etkisi var bu çağda” diye konuştu.

Kerem Gümüş sosyal medya kullanıcılarına ve anne-babalara tavsiyeler vererek, “Sosyal medyayı bilinçli bir şekilde kullanın. Belirli zaman dilimlerinde kullanımı sınırlayın ve sürekli olarak ekran başında olmaktan kaçının. Diğer insanlarla kendinizi sürekli karşılaştırmaktan kaçının. Herkesin hayatı farklıdır ve sosyal medyada gördükleriniz gerçek yaşamı tam olarak yansıtmaz. Sanal dünyadan ziyade, gerçek hayattaki sosyal ilişkilerinizi ve etkileşimlerinizi geliştirin. Sosyal medyada başkalarının onayını almak yerine, kendi kendinizi değerlendirme ölçütlerinizi belirleyin” açıklamalarında bulundu.

Kerem Gümüş, “Yapılan son araştırmalar, takip ettiğiniz kişiler ve sayfaların hayat deneyiminizi büyük ölçüde etkilediğini gösteriyor. Bu nedenle, takip ettiklerinize dikkatlice karar vermek önemlidir. Pozitif, ilham verici ve bilgi sağlayıcı hesapları tercih etmek, ruh sağlığınıza olumlu katkı sağlar. Sosyal medyada sürekli olarak sizi aşağıya çekebilecek veya kendinizi yetersiz hissetmenize neden olabilecek hesapları takip etmekten kaçının. Herkesin hayatı ve başarıları farklıdır, bu yüzden kendinizi sürekli olarak başkalarıyla karşılaştırmaktan uzak durun. Özellikle evinize almayacağınız insanları sosyal medyada da takip etmeyin” değerlendirmesinde bulundu.