Saadet-Gelecek TBMM Grubu haftalık olağan grup toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi Genel Başkan Vekili ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, konuşulmaya başlanan zam tartışmalarına dikkat çekerek iktidara şöyle çağrıda bulundu: “Biz uyarıyoruz; asgari ücretliyi, emekliyi ve memuru daha fazla ezemezsiniz. Yaptığınız sayısal loto tahminlerine göre kimsenin emeği ve ekmeği ile oynamayın; buna yeltenmeyin, aklınızdan çıkarın. Sizin için basit rakam oyunları olabilir ama bunlar aziz milletimize ödenemeyen kiralar, kaynamayan tencereler, astronomik gaz ve elektrik faturaları, istediği ayakkabıyı alamayan çocukların hüznü olarak yansıyor.”
Saadet-Gelecek TBMM grubu, haftalık olağan grup toplantısında Saadet Partisi Genel Başkan Vekili ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İsrail’in saldırılarının 403 gündür sürdüğüne dikkat çeken Arıkan, Büyük İsrail Projesi’ne rağmen en cılız seslerin bizim bölgemizden gelmesine tepki göstererek, “İslam İşbirliği Teşkilatı toplanıp kınama mesajı yayınlamaktan başka hiçbir somut adım atmadı, görünüşe bakılırsa bundan sonra da atmayacak. Türkiye özelinde ise iktidar 85 milyon insanın İsrail’le ticareti kesme talebine rağmen ‘ticaret yapmıyoruz’ algısıyla ticarete devam ediyor” dedi.

Saadet Partisi Gençlik Kolları tarafından gerçekleştirilen eylemi hatırlatan Arıkan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapılan açıklamayı bir suç itirafı olduğunu belirterek, “Açıklama Ceyhan boru hattından bahsediyor. Arkadaşlar bizi yine yanlış anladılar, biz sadece Ceyhan’dan yapılan sevkiyata değil, Kocaeli’ndeki sevkiyata da, İzmir Aliağa’daki sevkiyata da karşıyız. Bizim sevkiyata da, giden gemilere de nasıl karşı olduğumuzu geçen hafta Anadolu Gençlik Derneği’mizin İstanbul Üniversite Komisyonu gösterdi. Bu gençlerimizin de, bizim de tek bir gemiye müsamahamız var. O da Haydarpaşa’da hukuksuzca bekletilen Vicdan gemisidir. Sayın Bakan’ın ardından Sayın Cumhurbaşkanı da aynı ifadelerle konuyu ele alıyor. Biz Millî Görüş gömleğini çıkarmadık Sayın Cumhurbaşkanı, biz o gömleği 55 yıldır üzerimizde taşıyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD’de gerçekleştirilen seçim sonuçlarına da değinen Arıkan, Saadet Partisi’nin mücadelesinin bütün emperyalizm ile olduğunu belirterek, “Bölgemizde ABD tarafından kan dökülmeye başladığında Trump daha kulesindeydi. Birinci döneminde her fırsatta Türkiye aleyhinde açıklama yapan, bölgemizi kan gölüne çevirmek için Kudüs’ü Siyonizm’in başkenti olarak tanıyan, Kürt kardeşlerimizi Türklerin düşmanı olarak gören, Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet başkanına ağza alınmayacak ifadelerle saldıran ve bir de bu mektubu iş yerinde sergileyen Trump, asla bizim dostumuz olamaz. ‘Dostum Trump’ diyerek kutladığınız kişinin icraatlarını siz unutmuş olabilirsiniz ama biz unutmadık” diye konuştu.

Yeni yıla doğru giderken ekonomi konularının daha fazla konuşulduğu bir dönemde olunduğuna dikkat çeken Arıkan, enflasyonun bir türlü dizginlenemediğini belirterek, “Ülkemizin bir numaralı gündem maddesi olan enflasyon, hiçbir şekilde dizginlenemiyor. Yapılan hiçbir tahmin tutmuyor, atılan hiçbir adım işe yaramıyor. Çünkü samimi bir yönetim, milli bir politika yok. Ne var? Faiz lobileri var, rant var, israf var, yolsuzluk var. Siz bunlarla enflasyonu sürekli yukarı doğru çeker, tahminlerinizi günceller durursunuz. Merkez Bankası; 2024 yılı için enflasyon tahminini yüzde 38’den yüzde 44’e, 2025 için yüzde 14’ten yüzde 21’e, 2026 için ise yüzde 9’dan yüzde 12’ye çıkardı. Bunları öyle gerçekçi tahminler olarak görmeyin. Bunlar algı yönetmek için yapılmış tahminler. Çünkü iktidar, olmayanı oldurma peşinde. Ne demek istiyorum; gelecek yılın asgari ücretini, memurlarımızın ücretini reel enflasyona göre değil, gelecek enflasyon tahminlerine göre yapmak istiyorlar” dedi.

İktidarın vatandaşların maaşına göz diktiğini ifade eden Arıkan, enflasyon beklentilerine göre yapılacak zamma ilişkin yapılan açıklamaları hatırlatarak, “Biz uyarıyoruz; asgari ücretliyi, emekliyi ve memuru daha fazla ezemezsiniz. Yaptığınız sayısal loto tahminlerine göre kimsenin emeği ve ekmeği ile oynamayın, buna yeltenmeyin, aklınızdan çıkarın. Sizin için basit rakam oyunları olabilir ama bunlar aziz milletimize ödenemeyen kiralar, kaynamayan tencereler, astronomik gaz ve elektrik faturaları, istediği ayakkabıyı alamayan çocukların hüznü olarak yansıyor” diye konuştu.

Yasa dışı bahis operasyonlarına da dikkat çeken Arıkan, iktidarın yola çıkarken dindar nesil yetiştireceğiz açıklamalarını hatırlatarak, “Anadolu’nun gençleri kumarın, uyuşturucunun, deizmin, ateizmin pençesinde. İktidar ise her alanda olduğu gibi burada da ‘-mış gibi yaparak’ mücadele ettiğini söylüyor. Biz yıllardır yasadışı bahsin ülkeye ve gençlere verdiği zararı söylüyoruz. Bugün milyonlarca insanımız illegal bahis sitelerinde kumar oynuyor. Topluma örnek olması gereken sanatçılar canlı yayınlarda bahis reklamı yapıyor. Her gün duyuyoruz, okuyoruz, görüyoruz; kumar yüzünden evini kaybeden, arabasını kaybeden, boşanan, yuvası dağılan sayısız insan var. İntihar eden binlerce vatandaşımız var. Bu, vatandaşa yansıyan yönü. Bir devlete yansıyan yönü var. Buradan yurtdışına akan korkunç bir para var. Yıllık 55 milyar dolar gibi bir rakam yasadışı bahis aracılığıyla yurtdışına gidiyor. Devletin vergi kaybı ise 300 milyar TL. Bunlar hafife alınacak rakamlar değiller. Bunlarla çiftçiyi, eğitimi, üreticiyi ihya edersiniz. Bütün bunlar olurken iktidar ne yapıyor? Göstermelik operasyonlar. İsmi yasadışı bahisle geçen sosyal medya ünlülerini ön kapıdan alıp arka kapıdan serbest bırakıyor. İpin ucu büyük baronlara bağlanınca da operasyon son buluyor, çark kaldığı yerden dönmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Umut hakkı tartışmalarına dikkat çeken Arıkan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin umut hakkı şartlarını karşılamadığı belirtilen bir kişi ile ilgili gündem oluşturmanın hiçbir şey kazandırmayacağını belirterek, “PKK ve PYD silah mı bıraktı, terör sorunu tamamen mi temizlendi, ülkemizde barış iklimi mi hâkim, tüm teröristler güvenlik güçlerine mi teslim oldu? Bunların cevabı hayır. Bazı tehditler hâlâ ayan beyan ortadadır. Ülkemizin bekası, aziz milletimizin güvenliği için tehdit devam ederken umut hakkından bahsedilemez, bu şart el yükseltme aracı olarak kullanılamaz. Aziz milletimizin umudunu başkalarına umut hakkı vererek yok edemezsiniz. Hukuk ortada, kanunlar ortada, şartlar ortada. Sonunda yapılması gerekeni en başta yaparak bir kez daha aldatılmayın ve aldatmaya kalkışmayın” diye konuştu.

Saadet Partisi’nin 24 Kasım’da 9’uncu Olağan Kongresi’nin yapılacağını anımsatan Arıkan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na teşekkürlerini ileterek, “Genel Başkanımız Sayın Temel Karamollaoğlu, en zor zamanlarda en zor görevleri üstlendi. En kritik süreçlerde bizlere öncülük etti, yol gösterdi. Tecrübesiyle, birikimiyle sadece bizim değil, ülkemizin ufkunu aydınlattı. Bunu yaparken her türlü iftiraya, her türlü haksızlığa uğradı. Ama asla boyun eğmedi. Sahip çıkanı az diye hakikati söylemekten vazgeçmedi. İlk zorlukta gömleği çıkaranlar, ilk virajda yoldan çıkanlar Temel Karamollaoğlu’na Millî Görüş’ü anlatmaya kalktılar. 26 yaşında genç bir delikanlı iken Necmettin Erbakan’ı tanıyan ve o günden sonra ne yanından ne de ideallerinden bir milim sapmayan Temel Karamollaoğlu’nu ‘Erbakancı’ olmamakla suçladılar. Yaptıklarıyla, Erbakan Hoca’yı mezarında ters döndürenler, Temel Bey’i, Erbakan’ın kemiklerini sızlatmakta suçladılar” dedi.

İzmir Selçuk'ta barakadan bozma bir evde elektrikli sobanın devrilmesi sonucu çıkan yangında 5 çocuk hayatını kaybetmişti. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, kürsüde konuşurken gözyaşlarını tutamayarak, “Çocuklarımızı koruyamadık. Alnı secdeye düşenlerin iktidarında bunları mı yaşayacaktık? Emin olun, eleştirmek için söylemiyorum. Aynaya bakarak söylüyorum. Kahroluyorum, utanıyorum. Durduramadığımız için utanıyorum. Engelleyemediğimiz için bu yolsuzlukları kahroluyorum. Demek ki biz dinletemedik, anlatamadık, çocuklarımızı koruyamadık. Ya bu nasıl bir şeydir ya? Gazze'deki çocuklardan bahsederken, bu 5 canın hesabını nasıl vereceğiz biz” diye konuştu.

Davutoğlu, AKP'li Özlem Zengin'in dün Meclis'teki açıklamalarını da eleştirerek, "Efendim paraymış mesele, para ne demek! Siz hiç aç yatan çocukları gördünüz mü? Ne zamandan beri varoşlara gittiniz de bir gecekonduda çocuklarını aç yatıran beş çocuk annesi bir kadınla dertleştiniz de para mı kaldı geriye! Annelik duygusuyla böylesine alay edilmez, böylesine insan vicdandan kopmaz" dedi.