İNSANİ İLİŞKİLERDE DUANIN YERİ

“İnsan bu meçhul ve dua kitaplarının yazarı Fransız düşünür Alexi Karel, aynı zamanda tıp doktoruydu. Cerrahtı ve Fizyolog idi. Bizim Prof. Aziz Sancar gibi ilmi çalışmasından dolayı da Nobel ödülü almıştı.
Fransa Cumhurbaşkanı Dögol, onun ders verdiği sınıfa girdi.
Geleneksel denetimden sonra, sordu
Hocam siz bu öğrencilere dua etmeyi de öğretiyor musunuz?
Alexi Karel usulca cevap veriyor
Efendim biz öğrencilerimize bütün bir hayatı dua halinde yaşamayı öğretiyoruz.
Bu tarihi diyalog bizlere hem bireysel mutluluk hem de toplumsal barışı sağlayan bir ders oluyor.
“Bir insanın bütün bir hayatı dua halinde yaşamak”
Fakat asıl bizim kültürümüz dualarla örülmüştür.
Bir işe başlarken ve bitirdiğimizde dua ederiz.
Sofrada yemeğe başlarken ve son lokmadan sonra dua ederiz.
Bir seyahate çıkarken ve dönüşümüzde dua ederiz. Bir toplantıda söze başlamadan önce ve söz tamamlandığında dua ederiz.
Gece uyumak için başımızı yastığa bıraktığımız anda ve sabah sağ salim kalktığımızda dua ederiz.
Minarelerden şehre yayılan ezanı duyduğumuz zaman ve ezan sonlandığında dua ederiz.
İslam bir dua medeniyetidir.
Merhum dostumuz Aytunç Altundal'ın ifadesi ile Avrupalı incil okumaz. Katoliklerin ilmihal kitabı olan Kataşizm okutulur.
Bizde de dedelerimizin okuduğu ilmihal öğretilmez. Müfredatta yani eğitim programında ilmihal dersi yoktur.
Cumhuriyetin kuruluşundan 1945'e kadar Maarif sistemimize İngilizler, 1945 den günümüze kadar Amerikan sistemi şekil vermiştir.
Türkiye'de eğitimin kurmayları bu dersi nesillerden esirgediler.
Resulullah buyuruyor. “ Helekel Musevvifun” Erteleyenler helak oldular.
Biz her kültür bakanı ve milli eğitim bakanı değişmesinde bir umuda kapıldık.
Oysa eğitimde emperyalist sisteme mahkum edilmişti.
Bu bakanların değişmesiyle hiçbir şeyin değişmediğini gördük.
Türkiye'de zamanla birlikte beyinlerde israf edildi.
Geleneksel medrese eğitiminde sınıf geçmek yoktur ders geçmek vardır.
3 ay yaz tatili onbeş gün kış tatili yoktur.
Meşguliyetin konusunu değiştirmek vardır. Onunla zihin dinlenir.
İSLAM BİR DUA MEDENİYETİDİR
Önce dua nedir?
DUA insanın teslimiyet ve samimiyetle Allaha yönelmesidir.
Diğer bir ifade ile
DUA Kulluk şuuruyla insanın Allah'a yönelmesi, tevazu ve mahviyet içinde ihtiyaçlarını ondan istemesidir.
DUA Allah'a ulaşmanın en kolay yoludur.
Çünkü o insana şah damarından daha yakındır.
“Dua edene rahmet kapıları açılır”.
Dua inen ve inmeyen belalara kalkan olur.
Resulullah şöyle buyuruyor.
“Ey Allah'ın kulları duaya sarılın!”
DUA Hiç kimseye muhtaç olmayan fakat herkesin kendisine muhtaç olduğu güç ve kudret sahibi olan Allah'a sığınmaktır.
Mümin suresinde Allah buyuruyor:
“Bana dua edin duanızı kabul edeyim”
Dualarımızda beşeri isteklerimizi sunmadan önce yani sağlık, rızk, barış ve huzur talebinden önce Allah'a tazimimizi, güvenimizi, yalnız ona kul olduğumuzu söyleriz.
Duanın da ilke ve usulleri vardır.
Bunun için önce istiğfar ederiz.
Sonra Allah'a hamd ederiz ve Resulüne selat ve selam.
Dua ile insan her türlü vesveseden arınır.