Srebrenitsa mezalimini hatırlarken
Mezalim, zulümler sözcüğünden alıntıdır. Etimolojik olarak z-l-m kökünden gelir.
Tam tersi adalettir.
Adalet bir şeyin fıtratına uygun davranmak, zulüm bir şeye fıtratının dışında davranmak demektir.
Kelimeyi daha iyi anlamak için bir misal vereyim: Çekiçle çivi çakmak adalet, elindeki bardakla çiviyi çakmak zulümdür. Zira bardak tabiatı itibarıyla onun için yapılmamıştır.
İnsan da yaradılış itibarıyla kendisine hizmet edilmek için yaratılmışken, onu öldürmek, eşya gibi kullanmak veya haserat muamelesi yapıp etnik temizleme yoluyla sistematik yok etme teşebbüsü mezalim olarak kabul edilir.
Soykırım, bir grubun varlığını ortadan kaldırma amacıyla gruplara karşı işlenen şiddet içeren suçlara denir.
İngilizcede “Genocide” olarak geçen bu kavramın etimolojisinde ise “Gene +cide” kelimeleri vardır. “Gene” Türkçemizde de kullandığımız “Gen” anlamına gelirken “Cide” Latince kökenli olup “cidium” dan yani öldüren, kesen anlamlarından gelir. Bu kavram daha sonra Türkçeleştirilmiş ve soykırım olarak çevrilmiştir.
Görüldüğü gibi köken olarak yabancıdır. Modern dünya’nın sorunudur. Zaten ilk defa 1944 yılında Raphael Lemkin tarafından siyaset biliminde Nazi politikalarını tanımlamak için kullanılmış ve İnsan Hakları’nın önemli bir sorunu olarak kabul edilmiştir.
Lakin pratik olarak Yahudilerden önce daha kanlı ve acı misaller vardır. Amerika toprakları bu etnik temizlemelere, gerek siyahilere gerekse onlardan önceki yerli Amerikalılara yönelik sorunlarla şahit edilmiştir.
11 Temmuz 1995'te gerçekleşen Srebrenitsa Katliamı ise insanlık tarihinin en karanlık sayfalarındandır. Aradan yıllar da geçse, kendisini insan haklarının müdafii gibi gören ülkelerin gözü önünde yaşanan bu soykırım, asla hafızalardan silinmeyecektir.
Evet, 1995’te Bosna’da yaşananlar, insanlık tarihinin utanç verici yüz kızartıcı mezalimidir.
Doğu Türkistan'da müslümanlara karşı yapılanlar ve yine Filistinde yaşananlar, bu bağlamda hatırlanması gerekenlerdir. Doğu Türkistan'da yaşananlarla ilgili, bir takım maddi çıkarlar adına kayıtsız kalınması, özellikle milliyetçilik ve dindarlık üzerinden siyaset yapanların yüzlerine vurulması gereken bir husustur.
Kur'an "Zalimlerden başka düşmanınız yoktur" diyerek, mü'min'in yegane düşmanının zulüm olduğunu vurgular. Zalime sessiz kalmak ise sinsice zalimliktir.
Aliya İzzetbegoviç der ki: “Yeryüzünün öğretmeni olabilmek için, gökyüzünün öğrencisi olmak lazım!”
Zira gökyüzü, kanadını açarak pervaz edeni, yeryüzü, yüreğini açarak niyaz edeni sinesine basar.
Kuşlar semaya kanatlarını, kullar gurebaya kollarını açar.
Ne ki insan, ekseriyetle kendinden kaçar.
Selam ve dua ile
İmsak | 05:53 | ||
Güneş | 07:16 | ||
Öğle | 12:30 | ||
İkindi | 15:10 | ||
Akşam | 17:33 | ||
Yatsı | 18:51 |
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|