TİROİT VE BESLENME
Endokrin yani hormon salgılayan bir bez olan tiroit bezi, organizmadaki birçok süreci de kontrol eder. Büyüme ve gelişme, bilişsel işlevler ve enerji metabolizmasının düzenlenmesi tiroit hormonunun görev aldığı metabolik süreçlerin başında gelir.
Tiroit bezi veya tiroit hormonu işlevlerindeki sorunlar, birçok hastalığın gelişmesine yol açabilmektedir. Hipertiroidizm (tiroit hormonu üretiminde artış) ve hipotiroidizm (yetersiz tiroit hormonu üretimi) yaygın görülen iki sorun olup, tiroit bezinin bazı sebeplerden dolayı normalden büyük olması sonucu ortaya çıkan guatr, tiroit kanseri, tiroit nodülleri ve tiroditis (tiroit bezinin inflamasyonu) de görülebilmektedir. Haşimato hastalığı ise bireyin bağışıklık sisteminin tiroit bezine karşı antikor üretmesi sonucu ortaya çıkabilen otoimmun bir hastalıktır.
Hipotiroidi yani tiroit hormonu üretiminin azalması, yorgunluk, vücut ağırlığında artış, saç dökülmesi, unutkanlık ve hatta depresyona yol açabilirken, aksi yani hipertiroidi ise aşırı sinirlilik, uykusuzluk, besin alımında artış ancak buna rağmen vücut ağırlığında kayıp, taşikardi yani kalp çarpıntısına yol açabilmektedir. Tiroid hastalıkları, ilk başta hayati derecede önemli sorunlara sebep olmazken, eşlik edebilecek şişmanlık veya zayıflık, kalp çarpıntısı, unutkanlık veya depresyon sonucu bireyin yaşam kalitesinde düşüşlere neden olabilmektedir.
Diyetle iyot alımı, tiroit bezi işlevlerini doğrudan etkileyebilmektedir. Günde 5 gram iyotlu tuz tüketimi ve haftada 2 kez balık tüketimi ile yeterli miktarda iyot alınabilmektedir. İyotlu tuz, pişirme yani ısıl işleme maruz kaldığında iyot kayıpları oluşabilmektedir, bu nedenle iyotlu tuzun yemeklere piştikten sonra eklenmesi önerilmektedir.
Yeterli iyot alımına ek olarak, dengeli beslenerek tiroit hastalıklarına yakalanma riskini azaltabilir veya tiroit sorunları ile baş edebilirsiniz.
Yeterli ve Dengeli Beslenin
Metabolik süreçlerin sürdürülebilmesi, ideal vücut ağırlığının korunması, kronik hastalıklarım önlenmesi için temel şart; yeterli ve dengeli beslenmektir. Besin gruplarını dengeli tüketerek, tiroit hormonunu üretimi ve salınımı için gerekli iyot, selenyum gibi minerallerin yeter düzeyde alınması sağlanır. Yeterli ve dengeli beslenmeye ek günde en az 2 litre (8-10 bardak) su tüketimi, sindirim ve dolaşım işlevlerini düzenleyerek tiroit bezi işlevlerini desteklemektedir.
Balık yemeyi ihmal etmeyin
Balık, deniz ürünleri, keten tohumu ve ceviz gibi besinler omega-3 yağ asitlerinin kaynağıdır. Balık ve deni ürünleri tiroit hormonunun yapısına katılan, iyot ve selenyumun bir arada bulunduğu en iyi kaynaktır. Omega-3 yağ asitleri, tiroit işlevlerinde sorun olan bireylerde ortaya çıkabilen kalp damar ve şeker hastalığından korunmada etkili olabilmektedir. Haftada 2 kez tercihen yağlı balık tüketimi, hem iyot hem selenyum hem de omega-3 yağ asitlerinin alımına katkı sağlar.
Yeterli düzeyde posa alın
Besinlerin ince barsaklarda sindirilmeyen bölümü diyet posasını oluşturur. Yeterli ve dengeli beslenerek günde 25-30g posa alınması önerilmektedir. Meyve, sebze, kurubaklagil ve tam tahıllara beslenme düzeninde yer verilerek yeterli posa alınabilir. Yeterli posa alımı, tiroit işlevlerinin sürdürülmesi veya tiroit sorunlarına eşlik edebilen kalp-damar veya şeker hastalıklarından korunmada oldukça önemlidir.
İmsak | 05:53 | ||
Güneş | 07:16 | ||
Öğle | 12:30 | ||
İkindi | 15:10 | ||
Akşam | 17:33 | ||
Yatsı | 18:51 |
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|