Hükümetin uyguladığı yanlış ekonomi politikaları dolayısıyla ülkede yoksulluk, geçim sıkıntısı artarken ekonomik kriz özellikle dar gelirli ailelerde derin şekilde hissediliyor. CHP İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, ülkede derin yoksulluk yaşayan ailelerin ve çocukların tespit edilip, yaşadıkları zorlukların ortaya çıkarılarak gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis araştırması açılmasını istedi.
Yoksulluğun Türkiye'de en çok çocukları etkilediğini ifade eden Yanıkömeroğlu, "Türkiye, OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda ilk sıradadır. Son dönemde hızla artan yoksullaşma Türkiye’de önce en hassas grup olan çocukları vurmuştur" dedi. Bu konuyla ilgili TBMM Başkanlığı’na önerge sunan Yanıkömeroğlu, Türkiye'deki derin yoksulluk dolayısıyla insanların açlık sınırının altında yaşayıp, en temel haklarına dahi erişemediği, sosyal dışlanma ve ayrımcılığın hem sebep hem de sonuç olduğu bir tablonun yaşandığını vurguladı. Yanıkömeroğlu, yoksulluğun artmasının beraberinde yetersiz beslenme, barınma sorunu, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişememe, suç oranlarının ve çocuk işçi sayısının artması gibi pek çok sorunu da beraberinde getirdiğine dikkati çekerek, "Yoksulluk en çok çocukları etkiliyor, Türkiye, OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda ilk sıradadır. Son dönemde hızla artan yoksullaşma Türkiye’de önce en hassas grup olan çocukları vurmaktadır. Türkiye’de bugün her 5 çocuktan 1’i derin yoksulluk sorunları yaşamakta, yeterli ve besleyici gıdaya ulaşamamakta veya eğitim ve sağlık hizmetlerine erişememektedir. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı tarafından yapılan araştırma ile Türkiye’de 0-17 yaş grubundaki 7,03 milyon çocuğun yoksulluk içinde yaşadığı, bunların 2 milyonunun ise derin yoksulluk içinde olduğu belirlenmiştir. Yoksulluğu en çok etkileyen faktörlerden biri de gıda enflasyonudur. Gıda maddelerinde arzın yetersiz olmasına karşılık talep fazlalığı ve buna karşılık sürekli artan gıda fiyatları gıdaya erişimi zorlaştırmaktadır. Gıdaya erişim yoksul ailelerde daha büyük bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Ortalama gıda enflasyonu yüzde 47 iken, dar gelirlinin gıda enflasyonu yüzde 80’i bulmaktadır.” dedi.
Yüksek nüfusa sahip olması sebebiyle İstanbul’un gelir dağılımındaki adaletsizliğin de etkisiyle gıda enflasyonunun getirdiği olumsuzluklardan en çok etkilenen kentlerin başında geldiğini aktaran Yanıkömeroğlu, “Yüksek nüfusa sahip olması sebebiyle İstanbul’un gelir dağılımındaki adaletsizliğin de etkisiyle gıda enflasyonunun getirdiği olumsuzluklardan en çok etkilenen kentlerin başında gelmektedir. Bu durum, sosyal ve ekonomik hayata da doğrudan yansımaktadır ve yoksulluğu artırmaktadır” diye konuştu. “Sürekli yoksulluğun artması, ekonomik istikrarsızlığın önemli bir işaretidir ve kalıcı yoksulluğu derinleştirmektedir. Bu noktada sorunları görmezden gelmek yerine çözüm odaklı yaklaşmak ve daha fazla sosyal politikalar üretmek gerekmektedir. Başta gelir dağılımı eşitsizliği, işsizlik, gıda enflasyonu olmak üzere yoksulluğu derinleştiren sorunlarla mücadele edilmelidir” diyen Yanıkömeroğlu, bu nedenle başta Türkiye’nin en fazla nüfusuna sahip şehri İstanbul olmak üzere ülke genelindeki işsizlik, düşük gelir, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon ve ekonomik kriz gibi nedenlerle derin yoksulluk yaşayan ailelerin ve çocukların tespit edilip, yaşadıkları zorlukların ortaya çıkarılarak gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis araştırması açılmasını istedi.