Size isabet eden bir musibet, kendi ellerinizin kazandığı yüzündendir! (Şura: 42:30)
Filistin isimli Yusufu, Orta Doğu kuyusunda terkeden ve onu küresel köle tüccarlarına pazarlayan ve emperyalist emellere alet eden Yusuf’un ağabeyleri gibiyiz. Sonra birde Yusufu kurt yedi yalanını uydurarak başkalarına atıyoruz suçu. Suçlu biziz aslinda..
Kurtlaşmış menfaatlerimiz ve içimizdeki negatif benlik bu cinayetlerin sebebi. Bir parça çıkar için İsa’yı Roma hükümetine ispiyonlayan İskaryotun rolü bizdeki. Ulusal çıkarlarımız adına feda ediyoruz Filistini.. Kendi ellerimizle yaptıklarımız hep, bu başımıza gelenler..
Yetim veya öksüz bireyler olduğu gibi yetim milletler de vardır. Filistin onlardan birisidir. Yetimin başını okşayan bireyleri Allah onurlandırır. Onları yaşadığı cemiyete hatta belki dünyaya lider yapar. Amma yetimin yüreği titrerse arş ihtizaza gelir ve onu titretenden Allah asla razı olmaz.
Bugün sözde müslüman cemaatlerin İsraile olan tepkisi , İsraili ve siyonizmi şeytani bir yapılanma olarak gören ortodoks Netürei Karta veya Satmar hareketine mensup ortodoks Yahudiler kadar dahi olamıyorsa, milletvekillerimiz ve siyasilerimiz İsraile karşı dik durma noktasında Londra milletvekili George Galloaway kadar dahi cesaretli değilse, akademisyenlerimiz ve özelde siyaset bilimcilerimiz içinden Filistin Sorununu gayri müslim olmasına rağmen dert edinen bir Edward Saidimiz çıkmıyorsa, aynı kitaba iman ettiğimiz halde İsrail zulmünün karşısında Amerikalı ateist bir barış gönüllüsü olan ve zulüm bizdense ben bizden değilim diyen Aliene Rachel Corrie kadar olamıyorsak; bu zulüm çok daha uzun bir süre devam edecektir.
Zira bu İlahi bir yasadır. Siz kendinizi değiştirmedikçe Allah sizi değiştirecek değildir.Ayağını bastığı yerde elinden geleni yapmayanın semadan Ebabil kuşlarının gelip İsraili helak edeceğini beklemesi sadece bir avuntudur.
Velev ki o kuşlar şemada pervaz etseler dahi İlahi gazabtan payını zalimin otoritesini kabul eden ve destekleyen şirketlerden alışveriş eden yani kısacası İbrahime salavat getirip Nemrud’un yaktığı ateşe odun atan şuursuz, duygusuz ve ruhsuz sözde müslümanlar da payını alacaktır.
Kadiyani mezhebi’nin kurucusu Mirza Gülâm Ahmed’in, “İslam’da kılıç ile cihat yoktur” diyerek, Hint müslümanlarını pasifize ederek işgalci güçlere ülkesini peşkeş çekmesinden bu yana bir asırdan fazla zaman geçti Lakin 2017'de Suudi Arabistan Müftüsü ve Ulema Heyeti Başkanı Abdülaziz Al-i Şeyh'i, "İsrail'e karşı savaşmanın caiz olmadığı konusunda fetva verdi.
Demek ki itikadi farklılıklar aynı siyasi amaca hizmet etmelerine mani olmuyor. Öyleyse ahlaklı bir dinsiz, ahlaksız bir müslümana müreccahtır. Zira devletin ahlakı, adalet olmalıdır. Öyleyse Filistinli mazlumlara kapısını açan ve oradaki zulmü lanetleyene Venezuella başkanı Nicolás Maduro beynel minel ilşikilerde Suud rejiminden elbette müreccah tutulmak zorundadır.
Peki ya biz ne durumdayız ? Türkiye, 2018 yılında takriben 2 milyar dolar ile İsrail’in en çok ihracat yaptığı sekizinci ülke, 6,2 milyar dolar ile Çin ve ABD’den sonra en çok ithalat yaptığı üçüncü ülke durumunda. Bunlar bütün bütün iptal edilemese de minimize edilemezmiydi? Tutarsızlık zaafitettir.
Hayır hayır her şeye ragmen, Filistin Yusuf gibidir yalnızlık kuyusuna terk edilemez. Umursamasa da onu ağabeyleri ve satılsa da o emperyalist köle pazarlarında, iffetine musallat olsa da Züleyha kılıklı kartel medya, gün gelecek Yusuf sultan olacak ve Züleyha, Yusufa aşık olacak ve ağabeyleri yaptıklarına nadim olacak ve o çok uzaklardaki Yakup yani hakiki ümmet, Yusufu bağrına basacak ve koklayacak. Ben duyuyorum sanki Yusufu'un kokusunu.
Selam ve dua ile